izmir de insanların yürürüş yaptığı bir yer var fuar alanı içinde sanırım, adı gelmedi aklıma. koşu yolları falan var orman içerisinde. işte oraya gittim bir gün, bir mekan gördüm baktım çevrede kediler var oturdum bir şeyler yedim içtim. sonra çalışan adama dönüp ne kadar şanslısınız kedileriniz var bereket getiriyordur dedim. dönüp bana "ben onlardan nefret ediyorum" demişti hiç unutmam. nedenini sorduğumda 6-7 kişi geliyor çocuk kediden korktuğu için oturmuyor kalkıp gidiyorlar ben niye seveyim bunları dedi. ben de 6 kişi gider 10 kişi gelir böyle düşünme mesela ben kediler var diye gelip oturdum demiştim. yani mekanına göre değişse de kedilerden haz etmeyen ama müşteriler tepki gösterir diye fazla ses çıkaramayan bir çok mekan var. o yüzden gittiğiniz yerlerde kedilere kötü davranan işletmeleri uyarın ikaz edin
kedilerin iyiliği için yapılıyor fakat bazen insanların onun doğası öyle, anne olmak onun da hakkı gibi tuhaf düşünceleri oluyor. anne olup 4-5 yavruyla sokakta sefil olacağına kısır ve mutlu bir kedi olsa daha iyi değil mi?
zaman zaman kedi gibi yaşamanın gerekliliği; fazla düşünmeden sadece ye - eğlen - uyu triosunu uygulamanın bünyeyi fabrika ayarlarına döndürdüğü gerçeği. her zaman ol(a)masa da arada yapmak şart.
"ne kadar güzel sen uğraşabiliyorsun ben yapamam!" diyip arkadan "kafayı kedilerle bozmuş bu da!" derler. bilmedikleri çok önemli bir şey var: kedilerle maddi manevi gücüm yettiğince ilgileniyorum. ama onlar da benimle ilgileniyor. katkısı öyle çok ki yaşamımda!
sirke limon tarzı değilde bunlar için direkt etkili kimyasal ürünler var diye söylemişti veterinerimiz. yukarıda yazılan yöntemler kesin çözüm malesef olmuyor
sadece evdeki kedide kopekte tüy oldugunu dusunen insanlardir. sokakta milyonlarca tüy ucuyor onlardan nasil korunmayi dusunmektedirler acaba. annen ve babam kedi aşığı bireyler. ben dogdugumda 5 yillik kedileri varmış tabikide kimseye vermemisler beraber uyudugumuz fotograflarimiz var onunla büyüdüm ben ve sapasaglam bir insanim alerjim falanda yok